ASUR saraylarında taht odası törenlerin yapıldığı iki avlu arasında bulunurdu.
Bu mimari stil daha sonra pek çok saraya da uygulanmıştır.
Topkapı Sarayı da bu özelliği alan saraylardandır.



Bizans döneminden Osmanlı'ya İstanbul'un estetiğini oluşturan tüm yapıların içinde ve dışında mutlaka küfeki taşı kullanılmıştır.
Tuğla da aynı şekilde her iki İmparatorluk mimarisinin vazgeçilmeziydi.
Günümüzde en büyük sorun ise restorasyonlarda çimento kullanımıdır.
Çimento taş ve tuğlayla reaksiyona girer, kendi kalır ve taş ile tuğlayı hızla eritir.
Çözüm ise eski özgün harçlardadır. (Toprak, kireç ve Horasan harcı gibi.)


Agatha Christie 1928-1960 yılları arasında sık sık Irak'ı ziyaret eder.
Bu ziyaretlerinden "
Murder in Mesopotamia", 1936 / "
Absent In The Spring", 1944 / "
They Came to Baghdad", 1951 
adlı eserleri doğmuştur.
Gördüğünüz fotoğrafları da bu sık ziyaretleri sırasında kendisi çekmiş.
Kaynak: The British Institute for the Study of Iraq (Gertrude Bell Memorial) -Established 1932


ARAMİCE'NİN ÖNEMİ ya da Müzeler ne sırlara ev sahipliği yapar:
----------------------------------------------------------------------------------------
MÖ 9. yy'da Geç-Assur devletlerinin kurulduğu sıralarda, hiyeroglif Luvicesinin (ya da geç Hititçe) yanında, Amanos'un her iki yanında, Fenikece ve Aramice dillerinin yazımında lineer bir alfabe kullanılmaktaydı.

***
Yerel Aramice-Sam'alca lehçesinin kullanımı yerini MÖ 730'a doğru, kral Barrakib'in hükümdarlığı döneminde (İstanbul Şark Eserleri Müzesi'ndeki stel), krallığın tamamen bir Geç-Asur vilayetine dönüşmesinden önce, İmparatorluk Aramicesi'ne bırakmıştır.

***
Bununla birlikte, Geç-Assur İmparatorluğu'nda birleşmiş olmalarına rağmen, Fırat Nehri'nin her iki yanındaki bölgeler de, Ninova'nın çöküşünden (MÖ 612) ve Harran'ın alınışından (MÖ 610) önceye tarihlendirilen çok sayıdaki Aramice yazıttan anlaşıldığı üzere, MÖ 7. yy'da Aramiceyi kullanmaya devam ettiler.
Tabii aynı zamanda pek çok başka dil de var dünya üzerinde.

***
MÖ 600'e doğru, Nabukadnezar'ın mücadelelerinin devamında, Fenikece, Anadolu'nun güneyinden yok olmaya başlar. Bu durum Aramicenin yararına olmuştur. Doğrusu, özellikle Akhaemenid İmparatorluğu Döneminde (MÖ 539-331) Aramice kullanımı, bu dilin Ege Denizi'nden İndus Vadisi'ne kadar olan bölgede imparatorluk yönetimi tarafından kullanılabiliyor olması nedeniyle artmıştır.

***
Kilikya Ovası'nda ve alçak bölgelerinde çok sayıda Aramice resmi yazıt ve mezar steli bulunmuştur. Kilikya'da yerel nüfusun önemli bir bölümü Aramice anlıyordu.

***
Fenikece ve Aramice yazıtlar yerini ilerki yüzyıllarda tamamen Grekçeye bırakmış olsa da, MÖ 1. binyılda, Anadolu'da alfabetik yazının aktarılmasında ve yayılmasında büyük rol oynamışlardır.

***
Fotoğraf: Saray yapımını anlatan Aramice yazıtlı ortostatta Kral Barrakib tanrı sembolleri önünde dua etmektedir. (Zincirli Höyük / İstanbul Arkeoloji Müzeleri)
Kaynak: Prof. Andre LEMAIRE (Anadolu'da Sami Dilleri / Aktüel Arkeoloji)


İlk fotoğraftaki güzel kadın İzmir'li... 1922'de evini, her şeyini terk etmek zorunda kalıyor. Yunanistan'a geliyor. Midilli'ye, Pire'ye geçiyor... "Savaş böyle bir şey" diyor fotoğrafın solunda, annesinin sağında duran ve kameraya baygın bakışlarla bakan oğlu yıllar sonra. Annesinin omzunu nasıl tutmuş...

***
İkinci fotoğrafta bızdık oğlan ağabeyi Hristo ile okul yolunda...

***
Hayatı zorluklar içinde geçti. Babasının yokluğunda hem okula gidiyor hem de çalışıyordu. 23 değişik meslek denedi. Aslında denize olan sevgisinden ötürü gemi mühendisi olmak istiyordu amaaaaaaa...


***

Üçüncü fotoğrafta yakışıklı iki delikanlı objektife bakıyor. Bizim oğlanın baygın bakışları kesinlikle genetik... Her fotoğrafta böyle bakıyor...


***

Dördüncü fotoğrafta müzisyen bir aileden gelen iki delikanlı gitarlarıyla...
Armut dibine düşer derler... Babaları Lukas da rembetiko şarkıcısı ve bestecisiydi.
Kulağındaki müzik türlerinden oldukça etkilendi ve bugünkü formasyonunu da bu ilk anılarına, babasından dinlediği müziğe borçlu belki de...

***


Bildiniz mi kim bu delikanlı?

Dünyaca ünlü müzisyen George (Yorgo) Dalaras.


Dünyanın en eski aşk şiiri olduğu söylenir bu tabletin üzerinde yazılı olanın.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri Şark Eserleri Koleksiyonu'nun nadide eserlerinden biridir.


Aizanoi Tiyatro ve stadyumu aynı aksta ve ortak sahne binasına sahip bilinen tek örnektir.
Kaynak: Aizanoi Kazısı


 Bu fotoğrafı 1909 yılında Gertrude Bell çekmiş.

Abbot Safar Karkennoyo (1848 - 1954) Hah Yoldath Aloho (Meryem Ana) Manastırı baş rahibi.

Gabriel Rabo tarafından 19.11.2021'de teşhis edildi. (Tarih fotoğrafta yanlış yazılmış, kendisi de bunu belirtti.)

Fotoğraf Gewargis Acis tarafından renklendirildi.

***

Gabriel Rabo benim de babamın 1951 yılında Mardin'de çektiği fotoğraflarda görülen Prof. Võõbus'u teşhis eden kişidir.



Bu fotoğrafı Gertrude Bell 1909 yılında Mor Lo'ozor Manastırında çekmiş.

Fotoğraftaki kişi, söylendiğine göre manastırın son rahibi Rahip Yakup.


Using Format