Beyrut Liman Patlamasının İkinci Yılında 

4 Ağustos 2022 

Tam iki yıl önce bugün, yani 4 Ağustos 2020’de Beyrut’um saat tam 18.07’de korkunç bir patlamayla sarsıldı.

İlk anda tüm dünyada herkes şaşkınlık içindeydi. Ben de televizyonun karşısında ve sosyal medya paylaşımlarında şaşkınlıkla izledim patlamayı.

Lübnan uzunca bir süredir yönetim sorunlarıyla boğuşuyordu. Sonra tüm ülkede gösteriler başladı ve hükümet istifa etti. Yerine geçici ve Hizbullah ağırlıklı bir hükümet kuruldu.

Sorunlar gittikçe büyüyordu. Önce ekonomik sorunlar sonra açlık baş gösterdi. Pandemi sürecini de iyi yönetememişlerdi.

4 Ağustos Beyrut Liman Patlaması ile daha da zorlaştı durumlar. Patlama limandaki silolardaydı ve tüm stoklar havaya uçtu. İthalat malları, yiyecek, içecek, ilaç ve tıbbi malzeme hepsi yok oldu gitti.

Patlamayı izlerken Refik Hariri suikasti geldi nedense aklıma.

Dumanların renklerini gören uzmanlar halkı evlerinde kalmaları ve dışarı çıkmamaları konusunda uyardı. Bu dumanlar amonyum nitrat dumanı dendi. Durum çok tehlikeliydi ve uzmanların dediğini yapmak çok işe yaramayacaktı, çünkü şehirde sağlam cam çerçeve kalmamıştı.

Hemen ertesi gün ulusal yas ve iki hafta sürecek olağanüstü hal durumu ilan edildi. Aslında durum ilk anda tahmin edilenden de kötüydü. Ölü ve yaralı sayısı her geçen gün artıyordu. Bugüne kadar bildiğimiz 234 can gitti, binlerce insan sakatlandı, bin kişiden fazla insan sakat, binlerce insan da evsiz barksız kaldı.

Ölenlerin aileleri sevdikleri ve kaybettikleri canlar için adalet istedi, hesap sorulmasını talep etti. Fakat ne yazık ki iki yıldır verilen sözlerin hiçbiri tutulmadı.

Bu süreçte neler olduğunu tarihe kayıt düşmek gerektiğini düşündüğüm için 4 Ağustos 2020’den itibaren her gün Lübnan’daki her türlü gelişmeyi kendi imkânlarımla haber yaptım. Amacım bir arşiv oluşturmaktı.

Şimdi bugün gelinen noktada iki yılda neler olduğuna bir bakalım.

(Bu yazıya iki yıl boyunca tüm haberlerimde ve hikayelerimde uzun uzun paylaştığım konuların hepsini, o günden bugüne teknokratlardan oluşması gereken bir geçici hükümet kurulamamasını, daha doğrusu kurdurulmamasını ve geçtiğimiz aylarda yapılan Parlamento seçimlerini almıyorum. Bu yazıya daha çok belki dikkati çekmemiş, gözden kaçmış ya da unutulmuş olabilecek bazı önemli olayları alıyorum bilerek. Bunlar sanırım büyük resmin daha iyi görülmesini sağlayacaklardır.)

Aslında ilk yıl toparlanmaya çalışmak, yaraları sarmaya uğraşmakla geçti Lübnan açısından. Fakat esas olaylar 2021 yılının Temmuz ayından itibaren alevlendi.

Temmuz 2021’de cesur yargıç Bitar, tüm üst düzey politikacılar ve güvenlik görevlileri hakkında kovuşturma açılmasını istedi ve tüm ilgililerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını talep etti.

Bu tabii birilerinin hiç işine gelmemişti. Meclis bu konuyu tartışmaya açmak için toplanırken Beyrut Liman Patlaması kurbanlarının  aileleri milletvekillerinin oturuma katılmasını engellemek için protesto gösterisi düzenledi.

Tam bu noktada sıkıntılı bir sürece girileceğinin sinyalleri gelmeye başladı. Lübnan Yüksek Savunma Konseyi, Yargıç Bitar’ın Tümgeneral Saliba’yı yargılamasına izin vermedi. Yargıç Bitar diğer sanıkların savunmalarını aldı ve kendisine soruşturmalara devam etmesi için izin verildi.

Yargıç Bitar gözetiminde patlamanın olduğu depoda bir araştırma yapıldı. Bitar, eski geçici hükümetin başbakanı H. Diab’ı sorguya çağırdı. Fakat Lübnan Parlamentosu bunu engelledi. Yargıç Bitar, Gümrük Yüksek Kurulu eski üyesini tutuklatma emri çıkarttı.

Eylül ayında H. Diab tekrar sorgulanmak üzere çağrılınca ABD’ye gitti.

İnsan Hakları İzleme Örgütü Beyrut Liman Patlaması’na ilişkin uluslararası bir soruşturma talep etti.

Yargıç Bitar adalet aramak konusunda  görevini yapmakta ısrarlıydı. Eski Bayındırlık Bakanı Fenianos için tutuklama emri çıkarttı.

Avrupa Birliği, Lübnan Parlamentosunun çoğunluğunun ve bazı bakanların yargı makamlarıyla işbirliği yapmadığını, bu soruşturmanın güçlendirilmesi gerektiğini ısrarla ve defalarca belirtti.

Yargıç Bitar üç Lübnanlı milletvekilinin sorgulanacağı tarihleri belirleyince bu gene birilerinin hiç işine gelmedi ve birkaç yetkili Bitar’a dava açmaya karar verdi. Eski Bakan Fenianos Bitar’a dava açınca Beyrut’ta Adalet Sarayı önünde protesto düzenlendi.

Eski Bakan Machnouk Bitar’a dava açtı. Soruşturma bir üst mahkeme karar verene kadar durduruldu.

Fakat Beyrut Temyiz Mahkemesi Ekim ayında şikayeti reddederek soruşturmanın devam etmesine karar verdi.

İşler başka bir boyuta girmeye başlıyor gibiydi. Yargıtay eski bakanlar Khalil, Zeaiter ve yargıç Bitar’ın görevden alınmasını reddetti. Lübnan Yargıç Derneği de yargıç Bitar’ın görevden alınma taleplerini artık kabul etmeyeceklerini duyurdu.

Tabii tüm bunların üzerine doğal olarak Lübnan Yüksek Yargı Mahkemesi, yargıç Bitar’la patlama soruşturması ile ilgili görüşünü almak için görüştü.

İlginç bir şekilde Rusya’dan soruşturmaya yardımcı olması için  patlama anına ait Beyrut Limanının uydu görüntüleri geldi.

Fakat bu aşamada gene garip gelişmeler oldu. Eski Başbakan H. Diab Lübnan devletine dava açarak Bitar’ın kendisine yönelik kovuşturmayı askıya almasını sağladı. Eski Bakan Zeaiter de soruşturmaya katılmayı reddetti.

Yargıç Bitar Kasım ayı geldiğinde tüm bunlara pabuç bırakmayacağını gösterdi. Liman davasından geri adım atmayacaktı.

İşler gene karışmaya başladı. Süreci sürekli tökezletmeye niyetliydi sanıklar. Eski Bakan Fenanios yeniden dava açtı. Yeni karar alınana kadar yargıç Bitar’ın görevine ara verilmesini istedi. Yargıç Mezher usulsüzlükleri nedeniyle açığa alındı. Üç üst düzey Lübnanlı yargıç da politikacıların bu soruşturmaya müdahale etmeleri nedeniyle istifa etti.

Aralık ayı geldiğinde eski Bakan Fenanios’un talebi reddedilmiş ve Bitar’ın soruşturmaya devam etmesine izin verilmişti.

2022 yılına gelindiğinde Şubat ayında Beyrut Liman Patlaması kurbanlarının aileleri etkili bir soruşturma talep ediyorlardı ve bunun için bir miting düzenlediler.  Mart ayında da Beyrut Liman Patlaması kurbanlarının aileleri eski bakanlar Zeaiter ve Khalil'e savunma haklarını ve konumlarını kötüye kullandıkları suçlamasıyla dava açtılar.

Güvenlik Güçleri Nisan ayındaki bir protesto sırasında Beyrut Liman Patlaması kurbanlarının aileleriyle çatışmaya girdi.

Lübnan Kuvvetleri Partisinden milletvekilleri Beyrut Liman Silolarının soruşturma bitene kadar yıkılmaması için yasa teklifinde bulundular.

Mayıs ayında muhalefet milletvekilleri Beyrut’ta “4 Ağustos 2020’yi unutmayacağız” sloganıyla bir yürüyüş düzenledi.

Haziran ayında muhalefet milletvekili M. Daou, Beyrut Liman Patlaması ile bağlantılı politikacılara yaptırım çağrısında bulunduktan sonra siber saldırıya uğradı.

Beyrut Liman Patlaması kurbanlarının ailelerinin avukatları iki milletvekiline para cezası verilmesini talep etti.

Temmuz ayında Lübnan Parlamentosu başkanları ve bakanları yargılamak için bir Yüksek Kurul seçti.

4 Ağustos geldi çattı. Hâlâ birçok soru cevap bulamadı, birçok talep yerine getirilmedi, birçok sorun çözülmedi.

Lübnan ekonomik sorunlar içinde çırpınıyor. Ekmek kuyrukları her geçen gün uzuyor, birçok insan maaşlarını alamadı, şehirde aylardır doğru dürüst elektrik yok. Günde bir saat elektrikle, susuzlukla boğuşuyor insanlar. Bankalarla ilgili sıkıntılar devam ediyor. İnsanlar paralarını hâlâ çekemiyor ve yüksek enflasyon sıkıntısıyla yaşamaya çalışıyorlar.

Patlamanın ikinci yılı dolmak üzereyken şaibeli bir şekilde silolarda çıkan yangın günlerce söndürülmedi. Sonunda siloların bir bölümü çöktü. Bu satırlar yazılırken büyükçe bir bölüm de çökme tehlikesi altındaydı. Liman tahliye edildi, trafik durduruldu.

Birileri bu korkunç olayın tek ve en büyük şahidini yok etmeye mi çalışıyordu? Şüpheler Hizbullah ve Hizbullah yanlısı yöneticiler üzerinde toplanıyordu. 

Lübnan halkı Beyrut Liman Patlaması’nın 2. yıldönümünü anmak, adalet taleplerini yinelemek için sokaklara çıkmayı ve çeşitli yürüyüşler yapmayı planlıyor.

Büyük ihtimalle Beyrut Limanı’nda anma törenine ve yürüyüşe izin verilmeyecektir 4 Ağustos günü ama yakınlarda ya da her yerde yürüyüş ve protestolar olacağı kesin.

İşin ilginci seçim sonrası kurulması gereken geçici hükümetin de kurulması çıkmaza girdi ve şu anda Ekim sonuna kadar mevcut geçici hükümetle devam edilecek gibi duruyor.

31 Ekim’de Cumhurbaşkanı Aoun’un görev süresi doluyor ve öncesinde Cumhurbaşkanı seçimi olacak.

Kimsenin Beyrut Patlamasını ya da adaleti düşündüğü falan yok ne yazık ki. Herkes koltuk derdine düşmüş. Eski sistemin bozulmaması için çırpınıyor. 

Fakat gelinen nokta ilginç aslında. Cumhurbaşkanlığı koltuğunu bir türlü bırakmak istemeyen Aoun artık kesin gidiyor. Ülkeyi günden güne daha kötüye sürükleyen bu sürecin sona ermesi ve yeni bir başlangıç yapılması gerek.

Daha ne kadar dibe vurabilir bir ülke? Lübnan'ın kaderinde bu hep var ne yazık ki ama 15 yıl süren İç Savaş bile şu son iki yılda aldığı hasarı verememişti Lübnan’a… Bundan sonrası ancak küllerinden yeniden doğmak olacaktır.

Bunun en kısa zamanda gerçekleşmesi temennisiyle...


BEYRUT LİMANI SİLOLOLARI ANIT OLSUN

5 Ağustos 2022

4 Ağustos 2022 günü, yani Beyrut Liman Patlamasının ikinci yıldönümünde World Monuments Fund (Dünya Anıtlar Fonu – WMF) bir görüş yayınladı.

4 Ağustos Beyrut Liman Patlamasında ölen yüzlerce, yaralanan ve sakat kalan binlerce kişi dışında şehir de ciddi hasar görmüştü. UNESCO’nun yaptığı araştırmaya göre patlama, kütüphaneler, müzeler ve yaklaşık 640 tarihi yapı da dahil olmak üzere tahmini 8.000 binayı etkiledi ve bazıları bugün hâlâ çökme riski altında.

Patlamanın meydana geldiği deponun bitişiğindeki kentin tahıl siloları da patlamadan etkilenen tarihi yapılar arasında yer alıyor. 1960'ların beton siloları önemli ölçüde hasar gördü ve o zamandan beri fiziksel olarak oldukça hassas bir durumdalar.

Aslına bakarsak 20. yüzyılda yapılmış olan bu silolar son 52 yıldır şehirde kritik bir ekonomik ve sosyal rol oynamışlardır. 4 Ağustos 2020'deki patlamadan bu yana, yerel halk için dayanıklılığın sembolü, insanları ve hafızayı mekânla birleştiren kolektif hafızayı cisimleştiren bir yer haline geldiler. Silolar, her ayın dördünde, kurbanların ailelerinin sevdiklerini hatırlamak ve yas tutmak için toplandığı gayri resmi bir sivil anıta dönüştü.

Geçtiğimiz ayın sonlarına doğru silolarda çıkan ve södürülemeyen yangın ve ardından siloların bir bölümünün çöküşü ve 4 Ağustos günü kurbanları anma toplantısına bir saat kala bir bölümün daha çökmesi zaten pek çok sorunla boğuşan Lübnan halkını, özellikle de Beyrut Liman Patlaması kurbanlarının ailelerini ve sevenlerini çok üzdü, acılarını arttırdı.

Bir zamanlar Ortadoğu’nun Avrupa'nın en gelişmiş kentlerini aratmayan ve gittikçe gelişen Beyrut, yakın tarihin fiziksel işaretlerini, somut kültürel mirasını kaybediyor.

WMF – Dünya Anıtlar Fonu dün bu konuya yönelik bir çağrı yaptı.

WMF, yerel makamları, ilgili paydaşları, miras profesyonellerini ve Beyrut'un yerel topluluğunu geniş bir katılım göstererek silo kompleksinin yıkımını yeniden değerlendirmeye çağırıyor. WMF, silolara yapılacak herhangi bir müdahalenin, tüm paydaşlardan gelen girdilerle en baştan yönlendirilmesi gerektiğine inanıyor. Halkla istişareler yoluyla, çevresel hususlar ve ekosistemin korunmasının yanı sıra miras konuları da dahil edilerek, Beyrut silolarının geleceğine toplu olarak karar verilmesini tavsiye ediyor.

WMF, kapsayıcı ve uygulanabilir bir çözüme ulaşılabileceği umuduyla dayanışma kampanyasındaki yerel çabalara katıldığını da özellikle altını çizerek belirtiyor.

Evet, siloların yıkılması söz konusu. Aslında limanda olan patlama sırasında siloların bulunduğu toprak bölüm tamamına yakın bir şekilde suya gömüldü. Siloların bir bölümü de bir şekilde ayakta kaldı. Lübnan Meclisinde de gündeme alınan bir konu oldu bu. Patlamayla ilgili şaibeli durum hâlâ sürmekte olan ve sonuçlandırılması ciddi şekilde engellnen bir soruşturmayla araştırılıyor. Mecliste en azından soruşturma bitene kadar siloların yıkılmaması önergesi verildi.

Bugün limanın olduğu bölgede patlamadan geriye kalan malzemelerle (metal, şehirdeki binaların cam kırıkları vs) anıt heykeller dikildi.

WMF’nin bu duyarlı çağırısı çok önemli. Çünkü gerçekten de silolar artık bir anıt ve yakın geçmişin şahidi, özellikle de patlamanın en yakın ve büyük görgü tanığı.

Ben umutluyum, çünkü bu konuda ufak da olsa bir sinyal verdi Lübnan. 4 Ağustos 2022 akşamı, yani Beyrut Liman Patlamasının ikinci yıldönümünde, gece liman bölgesi Lübnan bayrağının renkleri olan kırmızı, beyaz ve yeşil ışıklarla aydınlatıldı.

Beyrut silolarını korumaya yönelik yerel çabalar da var elbette. İlgilenirseniz aşağıdaki bağlantılara tıklayıp bakabilirsiniz.

The Solidarity Campaign to Protect the Beirut Silos

Our City, Our Silos

World Monuments Fund (WMF)

Photocredit: Ali Chehade


Using Format