MARDİN / GÜNEŞ ÜLKESİ

2013 yılı Nisan ayında E Yayınları'ndan piyasaya çıkan "Mardin / Güneş Ülkesi" 2014 yılında ABD Harvard ve Princeton Üniversiteleri, Kanada McGill Üniversitesi ve ABD Congress Library tarafından başvuru kitabı olarak kabul edilmiş ve aynı yıl "En iyi Turizm Yayını" kategorisinde "SKALİTE Turizmde Kalite" ödülünü kazanmıştır.


Kitabın arka kapağından:

İstanbul Rehberler Odası Yönetim Kurulu Eski Üyesi ve aynı birliğin Mardin Çalışma Komisyonu kurucusu ve başkanı Nükhet Everi bu kitabıyla binlerce yıllık bir geçmişe sahip Mardin’de sizleri sokak sokak bir yolculuğa çıkarıyor.

Mardin’i yalnızca önemli tarihi eserleriyle değil yerel kültürü ve insanlarıyla da tanıtıp; yemek ve alışveriş önerileriyle gezinize renk katıyor.

Mardin’i merak eden gezginler ve okurlar için eşsiz bir bilgi kaynağı…

“Güneş Ülkesi’nin sahici fısıltılarını bugüne taşıyan telaşlı bir gezgin… O kadar telaşlıdır ki, heybesine yüklediği hikâyeler bin renkli, bin bir ötüşlü Anka gibidir… On binlerce yıllık kültürün telaşlı aktarıcısıdır Nükhet…” (Ahmet Güneştekin)

Mardin – Güneş Ülkesi kitabı;

2014 yılında ABD Harvard ve Princeton üniversiteleri, Kanada McGill Üniversitesi ve ABD Congress Library ile Orient Institut İstanbul tarafından başvuru kitabı olarak kabul edilmiştir.

2014 yılında “En İyi Turizm Yayını” kategorisinde “SKALİTE Turizmde Kalite” ödülünü kazanmıştır.


Kitaptan Bir Bölüm:

“Sevdalının sevdasını yazması hem güzel, hem de zordur...” 

Çok sevgili bir arkadaşım ve meslektaşım, Mardin kitabı yazma kararımı açıkladığımda aynen böyle demişti bana ve ardından da eklemişti: 

“Ama sen yaparsın!” 

Elinizde tutuğunuz kitabın, acısıyla tatlısıyla, yıllara dayanan her türlü gözlem, araştırma, birikimin bir cümlede özeti belki de bu ilk cümle. 

Mardin...
Bu şehre duyduğum öyle bir aşk, öyle bir sevda ki...
Nedenini, nasılını inanın ben de bilmiyorum ama yıllardır bu aşk bana neler yaptırdı onu biliyorum.

Profesyonel turist rehberliği yaşamım boyunca Türkiye’nin her köşesinde severek rehberlik yaptım ve yapmaya da devam ediyorum. Ama Mardin benim için bambaşka bir yerde, gönlümde çok özel bir köşede oldu hep. 

O kadar özel ki, zaman içinde Mardin’e “Sevgilim Mardin” diye hitap edecek kadar... 

Araştırdım, okudum, öğrendim, sevdim, dokundum, taşların dilini öğrendim, hikâyesini kendisinden dinledim, sırlarımızı paylaştık, ağladım, güldüm, yedim, içtim ve orada yaşamaya bile başladım. 

Zaman içinde yörede oluşan dostluklar ve yaşadıklarım benim kendimi Mardinli gibi hissetmemi sağladı. Bu çok hoş bir duyguyu da beraberinde getirdi. Pek çok insan beni Mardinli gibi gördü, hatta beni çok iyi tanıdığını düşündüğüm bazı kişilerin beni Mardinli sandığını biliyorum. 

Bir şehirle bu kadar özdeşleşebilmek, o şehrin seni bağrına basması... Evet, bu çok hoş bir duygu. 

Zamanla bu aşk, bu sevda içime sığmamaya başladı. Artık onu anlatmalı, herkesle paylaşmalıydım. 

Profesyonel turist rehberi olarak zaten bunu yıllardır yapıyordum, yüzlerce insan gezdirdim. Mardin hakkında bir çok yazı yazmıştım. 

Farklı bir şey yapmalıydım, bu aşkı, bu sevdayı ölümsüzleştirmeliydim. 

İşte o aşamada kitap fikri doğdu.
Ama nasıl bir kitap olmalıydı?
Tabii ki bir rehber kitap olmalıydı ama bu kitabı eline alan, Mardin ve yöresini gezerken benimle gezdiğini hissetmeliydi; benim de onunla birlikte yürüdüğümü, şehri ve yöreyi benden dinlediğini düşünmeliydi. 

Daha da ötesi, Mardin’e ilk adım attığınız andan itibaren ben sizi bu kitap vasıtasıyla evimde ağırlamaya çalışıyor olmalıydım. 

İşte böyle bir süreç ve düşünceler sonucunda oluşmuş olan elinizde tuttuğunuz bu kitapla bunu başarmış olmayı umuyorum. 

Organize turla ve profesyonel turist rehberinizle geziyor, ya da kendi başınıza seyahat ediyor olabilir, hatta belki de benimle birlikte benim turlarımın birinde olabilirsiniz; her durumda da umarım bu kitap yanınızdan ayırmak istemeyeceğiniz bir kitap olacaktır. 

Kendi başına geziyor olup, 3-4 gün ve belki daha fazla zamanı olanlar için Mardin, Dara, Midyat, Midyat’ın köyleri, Savur, Killit, Kızıltepe, Nusaybin ve Hasankeyf’i özellikle zaman kaybetmeden ve zamanı en iyi şekilde kullanarak ziyaret edebilmeleri için, rahatlıkla uygulayabilecekleri rotalar oluşturmaya çalıştım kitapta. 

Belki kitabı gördüğünüzde, elinize aldığınızda neden adının Güneş Ülkesi olduğunu düşünmüşsünüzdür... 

Bu topraklarda binlerce yıl güneşe tapmıştır insanoğlu, gezerken göreceğimiz, tanıyacağımız pek çok kültür ve inanç bu topraklarda yeşermeden, bu topraklara gelmeden ve buraya yerleşmeden önce. 

Bölgenin en önemli manastırlarından biri olan Deyrulzafaran Manastırı, bir güneş tapınağının üstüne kurulmuştur. Şayet araştırma ve kazı yapılırsa daha pek çok benzeri güneş tapınakları çıkacaktır ortaya. 

Güneş aslında Mezopotamya’dır. Güneş bu topraklara can verir, karanlıktan sonraki ışıktır, iyinin kötüye galibiyetinin simgesidir, yol gösterir, renkleri getirir, toprağın bağrını cayır cayır yakarken bereketi de getirir. 

Güneş bu coğrafyanın imzasıdır, mührüdür. 

Yeme içme önerilerim de olacak her yer için. Kitapta adı geçmeyen yerler asla kötüdür anlamına gelmez. Ben özellikle senelerdir tanıdığım, bildiğim, temizliğinden ve servis kalitesinden emin olduğum yerleri önermeye özen gösterdim. 

Kitabın satır aralarında şehirde ve yörede daha yapılabilecek pek çok şeyin de olduğunu göreceksiniz. 

Elinizde tuttuğunuz bu kitabın arkasında, belki otelinize döndüğünüzde okuyabileceğiniz, ilginç olabilecek ve Mardin’de mutlaka bahsedilmesi gereken birkaç konuyu okuma parçası şeklinde bulacaksınız: Süryaniler, Ezidiler, Artuklu Devleti Tarihi, İsa Bey, Timurlenk ve Artuklu Hükümdarlığı’nın Sonu, Tarih Sahnesinde Mardin ve Şahmaran Efsanesi. Bunların dışında okuyucu için olası yabancı terimleri içeren bir sözlük de bulacaksınız. 

Mardin geziniz sırasında edinebileceğiniz Mardin Şehir Planı/İl Haritası, kurucusu ve başkanı olduğum “Mardin Çalışma Komisyonu” tarafından Mardin Valiliği için hazırlanmış olup küçük bir rehber kitapçık gibidir. Bu plan ve haritayı da geziniz boyunca yanınızdan ayırmamanızı öneririm. 

Mardin Şehir Planı/İl Haritası’nın “Şehir Planı” bölümünde, şehrin tüm eserlerinin siyah renkle tek tek numaralandırıldığı liste olan normal lejantın yanı sıra, sağ tarafta Dr. Ahmet Maden ve Nükhet Everi tarafından belirlenmiş olan “Gezi Rotaları” bulacaksınız. Cumhuriyet dönemi öncesi şehrin en önemli dört döneminin (Artuklu dönemi öncesi, Artuklu dönemi, Akkoyunlu dönemi, Osmanlı dönemi) eserleri değişik renklerde numaralandırılmıştır bu lejantta. Böylece şehri gezerken hangi eserin hangi döneme ait olduğunu daha çabuk görebilirsiniz. 

Bundan da öte, her dönemin eserlerini ayrı ayrı birleştirdiğinizde ortaya hem değişik gezi rotaları, hem de şehircilik açısından çok enteresan şablonlar çıktığını göreceksiniz. 

Böylece vaktinize ve ilginize göre yapabileceklerinizi belirleyebilirsiniz. 

Soluk soluğa bir maceraya hazır mısınız? 

Kadim uygarlıkların beşiği, Kuzey Mezopotamya’da uçsuz bucaksız uzanan El Cezire düzlüklerine bakan bu zarif taş şehirle başlayıp yöreyi benimle gezmeye hazır mısınız? 

Buyurun o zaman... 

Nükhet Everi 


"Mardin / Güneş Ülkesi"

İdefix     Amazon     Facebook


Using Format