Görüyoruz… Susmayacağız…
November 26, 2021“Sanırım hayatın bana iki sene borcu var.”
Herkesin böyle düşündüğüne eminim neredeyse iki yıldır. Şaka maka, iki yıl oldu olacak. Evet, pandemiden bahsediyorum. Hayatları alt üst eden dönemden.
Ben bugün aslında burada bambaşka bir konudan bahsedeceğim. Pandeminin düşündürdükleri ve gösterdikleri arasında dünyanın nasıl değişmekte olduğu var öncelikle. Kötü şeyler yaşandı ve hala da yaşanıyor, hem de global çapta. Ama öte yandan herkesin de bu dönemde bazı şeyleri sorgulamak için vakti oldu yeterince, hatta yeterinden bile fazla.
İnsanlık yaptığı hatalardan ders aldı mı? Hiç sanmıyorum. Alır mı sizce? Ancak iş işten geçtikten sonra, o da belki.
Dünya hızla büyük bir değişime doğru gidiyor. Bunun herkes farkında mı bilmiyorum. Eski dünya kalmayacak artık bu zaten belliydi ama hızlandı ve kesinleşti. Zaten baksanıza Z kuşağı diye bir kuşağın ardından gelen kuşağa Alfa kuşağı ne demek sizce? Bir bitiş ve bir başlangıç.
Bizler hepimiz geçiş kuşakları olarak tarihe geçeceğiz. Belki de o yüzden yani geçiş kuşakları olmamız nedeniyle bu yeniliklere uyum sağlayamıyor, inanamıyor ve öylece bakıyor bazıları.
Neyse yaşayıp göreceğiz. Valla herkes görebilecek mi tam değişimi elbette bilemem ama en azından değişimi kabul edip uyum sağlamak gerektiğini biliyorum.
Bu elbette kanunsuz işler yapmak, olanı yadsımak, bilgiye ve var olana saygısızlık etmek olmamalı. Ama ne yazık ki çoğu kişi farkında olarak ya da olmayarak bu yolda gidiyor. Bu çok tehlikeli bir yol.
Ben turizm açısından örnekleyeyim, örnek vermek gerekirse.
Turizm her olayda ilk darbeyi yiyen sektördür. En son ayağa kalkan gene turizm sektörü olur. Bu konuda da en büyük darbeyi alan her zaman sektörün en önemli paydaşlarından olan bir meslek grubunun erbabıdır: Rehberler.
Öncelikle şunu hatırlatmak isterim ki, rehberlik bir meslektir. Kurallar her zaman vardı ama rehberlik mesleğinin 2012 yılından bu yana 6326 numaralı bir “meslek kanunu” vardır. Ben de o kanunun çıkartılması için yıllarca uğraş veren Rehberler Odası Yönetim Kurulu’nda görev yaptım.
Bu mesleğin ayaklar altına alınması için değil hep yükseltilmesi için çaba sarf edenlerden biriyim.
Şu süreçte bu konuda gördüğüm bayağı şey oldu. Elbette turizm de ciddi şekilde değişim geçiriyor ve başka bir yere doğru evriliyor aynen dünyamız gibi ama bu önüne gelenin dilediği gibi at koşturacağı anlamına gelmiyor.
Bu arada bir yasası olan yalnızca rehberlik mesleği değil. Turizmde işlerin yürümesi, bir şeylerin yapılabilmesi için gerekli olan baş unsur acentelerin de TÜRSAB yasası var yıllardır.
Bu yasalar gayet açık ve net. Aykırı hareket edenlere yapılacaklar da belli. Tam olarak zaman zaman uygulanmıyor olması kimsenin ağzını sulandırmasın.
Acente belgesi olmadan kaçak acentecilik, rehberlik için gerekli olan kokartı olmadan rehberlik yapmak yasa dışıdır. Bu arada burada mecburi seyahat sigortası, taşımacılık gibi detay sandığınız ama çok önemli bazı başka unsurlar da var ki onlar da kanunlarla sabittir.
Şu süreçte evet insanlar bunaldı, herkes gezmek istiyor olabilir ama bu kimseye saçmalama hakkı vermez. Kanun varsa kanunlara uyacaksınız. Kanunları bilmemek de bir bahane olamaz.
Ortalık kaynıyor. Acente olup olmadığı belli olmayan oluşumlar, acente olup rehbersiz tura çıkanlar. Hele o acente temsilcilerinin boyunlarındaki kafalarından büyük kartlar nedir öyle? Hiçbir yasal geçerliliği olmayan bir kağıt parçası. Bu size rehberlik yapma hakkını vermez, sizi yasal da göstermez. Acente olarak bir yere gitmeniz size rehbersiz tur yapma hakkını hiç vermez.
Rehberlik bir meslektir ve bir formasyondur. Çok ciddi bir alt yapı ve bilgi birikimi gerektirir. Bu işin ayrıca 2012’den bu yana kanunla belirlenmiş yeni kuralları var. Buna uyacaksınız. O. kokart olmadan yapılan şey kaçak rehberliktir. Bunu yapan da, buna sebebiyet veren, yaptıran herkes de aynı şekilde yasaları çiğnemiş olur. Bu durumda yaptırımlarına da katlanacaksınız.
Bu süreçte bir şey daha dikkatimi çekti. Burnu düşse eğilip yerden bile almayacak bazı kişi ve kurumlar, yurt dışı gezileri yapmak gittikçe zorlaştığı hatta imkansız hale geldiği için çareyi yurt içinde aramaya başladı. Evet, başka çare yok, doğrudur.
Ama biraz düşünün bakalım. Zamanında en ufak bir olayda özellikle Mardin’den hemen kaçan, yıllarca yüzüne bakmayan kişiler şimdilerde canım Mardin, cicim Mardin, yok masal şehir, yok bilmem ne diye konuşmasın, çok ayıp oluyor. Siz değil miydiniz yıllarca yakınına bile uğramayan, yüzüne bakmayan. En ufak bir olayda gene gemiyi terk edecek ilk sizler olacaksınız. Bilmiyor muyuz sandınız? Şimdi bu nasıl bir tavırdır?
Türk turizminin geleceği Kültür turizminde yatıyor. Fakat çoğu kişi kültür turizmi adı altında hiç alakasız şeyler yapıyor, bu da unutulmasın. Kandırmayın kimseyi. Kültür turizmi öyle herkesin harcı değildir.
Sonra dün daha adı bile olmayan kişiler kalkıp 20 yıl önceki tur programlarıyla ortaya çıkıp yenilik yapıyormuş gibi, bölgenin uzmanıymış gibi nimetten saymasınlar kendilerini. Taklidin taklidi olmaktan öteye gidemeyenler, daha sosyal medyada yaptıkları paylaşımların altına 2 kelime yazacak bir şeyleri bile yokken hem de.
Bir yeri sevmek, oraya yardım etmek istemek böyle olmaz. İşi kuralıyla yapacaksın. Turizm kötü bir ihtiyaç da olabilir yeri geldiğinde. Yaptığınız şey yarardan çok zarar getirebilir. Bunun örnekleri oldukça çok memlekette. Özellikle de işi ucuzlatır, kaliteyi düşürürseniz yarar değil zarar vermektir bu, siz de hayrını görmezsiniz.
Bir yerde yaşamak, Ayşe teyze, Fatma teyze nerede oturuyor bilmekle rehberlik olmuyor. Rehber olmak istiyorsan git önce gereken şartları yerine getir, ondan sonra kokartını al. Mesleği de şerefinle yap. Öbür türlüsü yalnızca kanunsuzluk değil, emek hırsızlığıdır.
Kanun adamı bile yasaları çiğniyor, hem de bunu bile bile yapıyorsa ne denebilir ki artık?
Biraz saygı bayanlar baylar, bilgiye, yaşanmışlığa, mesleğe, meslek etiğine biraz SAYGI!
Kanunları bilmemek bahane değildir. Tüketici de haklarını ve yasaları bilmelidir. Tüketici olarak öncelikle acentenizi TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği) web sitesinden sorgulayın, A grubu acente midir? Size rehberlik eden kişinin de adını TUREB (Turist Rehberler Birliği) web sitesinden sorgulayın, rehber olup olmadığını kontrol edin.
Bu unsurların yasal olmaması çok büyük riskleri de beraberinde getirir. Özellikle bir kaza olsa ne olacağını bir araştırın. Başınıza başka bir şey gelse, dolandırıcılık vs. Bir araştırın. Tüketici haklarınızı bilin, kanunsuzluğa geçit vermeyin.
Çünkü sanmayın ki bizler bu kanunsuzlukları susup kabulleneceğiz. Kanunsuzluğa karşı savaşımız devam edecek. Gereken her şey yapılacak…